İnecto Naturals %90 doğal içerikli Hindistan Cevizli El ve Tırnak kreminin yapısını çok ince ve akışkan buldum. Daha önce hiç bu kadar sıvı formda bir el kremi görmemiştim. Ne kadar sıvı olduğunu anlamanız için, Gratis’e gittiğinizde, size bakan ''ne yapıyor bu ya bakışlarını'' es geçerek elinize alıp bir çalkalayın kremi, likit bir şeymiş gibi çalkalanıyor krem. Tester sistemi bizde çalışmadığı için evde deniyoruz ürünleri ne yazık ki, o yapıyı görsem almazdım. Benim el kremlerinden beklentim,  temiz içerikli olması, uzun süre nemli tutması, güzel kokması, hızlı emilmesi ve ardından yağlı his bırakmaması :) Bunların biri yoksa benim el kremim olmaya hak kazanamaz :)

   Size en sevdiğim, en çok kullandığım far paletlerimden bahsediyim artık. Makyaj ürünleri içinde en sevdiklerim en çok ilgimi çekenler far paletleri. Bu konuda almamak için kendimi zor tutuyorum, ama bakmak bile gereksiz yere mutlu ediyor :)


   The Balm Nude Tude far paleti, benim ilk sahip olduğum far paletim, yaklaşık 3 yıl önce almıştım. O zamanlar tek farı göz kapağıma zor dağıtıyordum öyle bir acemilik ama şimdi en kral smokey eye ı bir çırpıda yaparım dermişim :)) O yüzden ilk far paletim olarak The Balmdan far paleti alarak çok doğru bir tercih yapmışım , çünkü şimdiye kadar kullandığım en kolay dağılan göz kapağına en kolay yerleşen farlar. Yapılarını çok seviyorum, homojen ve kremsi bir yapıları var. Bu paletlerle göz makyajı yapmak çok kolay bence, eliniz alışkın değilse ya da yeni başlıyorsanız bu paleti ya da The Balmın diğer far paletlerinden başlamalısınız.


The Balm Nude Tude far paletinin yapısı harika ama yapıları kadar renkleri de harika.  Hem gündüz hem gece hem yaz hem kış makyajlarında elimin hep gittiği bir palet. Renkler de hep birbirleriyle uyumlu bir şekilde yerleştirilmiş, göz kapağınızın ortasına koyacağınız farın dış köşesini gölgelendirmek için kullanabileceğiniz renkler yine aynı palette var, kullandığınız ışıltılı fara göre katlanma bölgesinde farı dağıtmak için mat renkler de mevcut. Aynı şekilde  kirpik dibinden eyeliner gibi geçebileceğiniz mat koyu kahve ve siyah far var ve ikisi de çok pigmentli ve yumuşacık farlar.Sizin için renklerini swatchlamaya çalıştım aldığımın üzerinden 3 yıl geçtiğini de hatırlatıyım tekrar pigmentasyonları hala çok iyi, kullanım ömrü 2 yıl olarak belirtilmiş ancak çöpe atıp yenisini almak da saçma ama tabi ki en ufat bir irritasyonda kullanmayı bırakırım :)


   Bu paletle nasıl makyajlar yaptığımdan bahsediyim biraz size. Günlük olarak Işıltılı kahve tonlarını tek başına göz kapağıma sürüp kenarlarını dağıtıp rimel sürüyorum, zaten en sevdiğim makyaj türlerinden biri. Başka hiçbir yerde görmediğim ışıltılı bir pembe far var ismi Stubborn, çok kremsi göz kapağında ıslak görünen bir far, onu yazları çok seviyorum tek başına sürüp rimelle tamamlıyorum makyajı. Mat koyu kahve (Sleek) ve siyah farı (Serious) kirpik dibimde çok kullanıyorum. Mat koyu kahveyi ışıltılı kahvelere gölge yapmak için dış köşelere uyguluyorum daha şık bir şey istersem. Yani kısacası bu paletten istediğiniz her tarzda makyajlar yapabiliyorsunuz daimi favorim olan far paletlerimden biri.
   Güncel fiyatı indirimde 60 tl civarı. İndirimler çok sık olduğu için bekleyip indirimde almanızı tavsiye ederim :)

 
Sizin için iyi bir dizi-film arşivi oluşturacağımı söylemiştim. Biraz yavaş oluşturuyor olabilirim çünkü izleyecek bir şey bulamıyorum evet binlerce dizi arasından yok yani beni saran çok az dizi var. Gerçekten bayıldığım otursam hepsini ard arda izleyip bitirebileceğim dizilerden oluşan bir yazı dizisi bu. Her izlediğimi, olsa da olur olmasa da olur dediklerimi yazmıyorum.
   İmposters'ı duydunuz mu bilmiyorum yine rastgele afişindeki çocuğu yakışıklı bulmam üzerine açtım diziyi, daha ilk sahnelerinden bayıldım ve yaklaşık 4 5 günde hepsini bitirdim. Dizi şöyle, bir dolandırıcılık çetesi var, bu çetenin üyesi, esas kız, Maddie/Ava/Alice/Saffron (her seferinde başka bir isimle karşımıza çıkıyor) çetenin uygun gördüğü zengin insanları kendine aşık ediyor ve evleniyor,  evlendiği kişi hakkında bütün gizli sırları öğrendikten sonra o sırları ifşa etme kozuyla büyük bir soygun gerçekleştirip çetenin yardımıyla ortadan kayboluyor. O kadar zeki bir şekilde ortadan kayboluyor ki arkasında bıraktığı kişi hiç bir şekilde polise gidemiyor :)


   Her seferinde başka bir şehirde başka bir kılıkla insanları kendine aşık edip ortadan kayboluyor. Dizi kara mizah, hem olaylar sizi sarıyor hem de acayip eğleniyorsunuz. En son Ezra adlı karakteri kendine aşık edip ortadan kaybolurken, işler sarpa sarıyor ve izini kaybettiremiyor. Ezra daha önce dolandırılanların listesini yapıyor, iki kişiyi buluyor ve onlarla iletişime geçiyor. Üç normal insan, büyük, zeki ve oldukça tehlikeli dolandırıcılık çetesini çökertmek için plan yapıyor, işin içine fbi giriyor işler kızışıyor. Fragmanı da şöyle koyayım :) Ayrıca kız çok güzel, güzelliğiyle izlettiriyor, benim favori karakterim tahmin etmek zor değil Ezra tabi ki.


   Dizinin 1. Sezonu sezon finali yaptı, 1'er saatlik 10 bölümden oluşuyor. 2.Sezonu iple çekiyorum resmen en kısa zamanda gelir inşallah :) Zekice bir senaryosu olan, mizah içeren dizilerden hoşlanıyorsanız (kim hoşlanmaz) kesinlikle izlemelisiniz. İmdb:7.8
İmposters'ı bitireli yaklaşık 1 ay oldu, ardından 13 Reasons Why'ı izledim. Onu listeme eklemicem, güzel bir diziydi ama çok çok güzel değildi, lisede okuyor olsaydım eminim bayılırdım ama lisede değilseniz eğer o yaşları sağ salim atlattıysanız dizinin verdiği mesajı çoktan şimdiye kadar almışsınızdır ve olaylara şaşırmayacaksınızdır diye tahmin ediyorum.
   Acil yeni diziye ihtiyacım var, hiçbir sorumluluğum kalmadı yaz tatilinin ortasındayım ancak izleyecek dizim yok neyse sizi bari dizisiz bırakmayayım :) Önerilerinizi aşağı yazın lütfen.

Herkese merhaba, bugün nasılsınız umarım hepiniz iyisinizdir. Sivilcelerle başı dertte olanlar vardır eminim içimizde, gerçekten sinir bozucu bir durum. Sayıları birden çok, uzun süre kalan, geçtiği an tekrar çıkan sivilceleriniz varsa bunlardan kurtulmanın tek yolu dermatologla yürütülen tedaviler. Piyasadaki bu sivilce jelleri, haftada, ayda bir çıkan küçük sivilceler için ve benden söylemesi onlar üzerinde bile öyle mucize etkileri yok.


Ben en kolay buna ulaşabildiğim için bunu tercih ettim, almadan önce hiç bir kullanıcı yorumuna denk gelmemiştim öylesine denemek istedim. Biraz ürün hakkında bilgi vereyim size, Cildin temiz ve canlı görünmesine yardımcı olur . Çabuk kuruyan jelin, tıkanmış gözenekleri açarak uygulandıktan sadece 4 saat sonra cilde zarar vermeden sivilce ve lekelerin büyüklük ve kızarıklık görünümünün azalmasına yardımcı olduğu klinik olarak kanıtlanmıştır. diyor, sivilceyi 4 saatte geçirir gibi bir vaadi yok gördüğünüz gibi büyüklük ve kızarıklık görünümünün azalmasına yardımcı olur diyor, benim gözlemlerim sonucu da tam da bunu yapıyor. Vaatlerini yerine getiriyor bence, benim sivilcelerim her zaman burun çevremde ya da ağız çevremde çıkıyor. Alnımda yanağımda sivilce çıktığını hatırlamıyorum bile çok nadir.
   Niye hep aynı bölgelerde çıktığını da anlamış değilim. Minik sivilceler ya da kızarıklıklar halinde oluyor bunlar da, onların üzerine gece yatmadan önce tampon hareketlerle ürünü oturtup bırakıyorum. Kızarıklıkları %50 ye yakın azaltıyor, tamamen geçirdiğini görmedim ama görünümlerini azaltıyor. Sivilcem çıkmaya yakınsa o hafif sızlama evresinde uyguladığımda çıkmasını, daha fazla büyümesini engelliyor. Büyük sivilcelerde çok fazla işe yarayacağını düşünmüyorum, sivilcenin çıkacağı varsa yine çıkıyor ama orta halli ya da minik sivilcelerde işe yaradığını söyleyebilirim. Dediğim gibi mucize etkileri yok, zaten öyle vaatleri de yok, sadece sivilceye sebebiyet veren iltihaplı dokuyu dejenfekte ediyor içindeki alkol ve diğer maddelerle bu da kızarıklığın, sivilcenin artmasını engelliyor.

   Ben Neutrogena visibly clear sos sivilce jelini gece rutinime de yerleştirdim her gün değil ama burun kenarlarımdaki kızarıklıkların, çenemdeki minik sivilcelerin arttığı zamanlarda uyguluyorum. Azaltma etkisinden de memnunum ama dediğim gibi tamamen geçirmiyor.

   Bugün, size birlikte büyümeyi teklif ediyorum arkadaşlar. Eminim böyle gruplar vardır, varsa beni de alınn :) Diyorum ki gruptaki herkes birbirlerinin blog yazılarına yorum atarak ve blogundaki reklama tıklayarak destek versin. Blogumla ve sizlerle daha fazla ilgilenmek istiyorum artık, gerçekten yabancı bloggerlar gibi birlikte büyüyebiliriz, şöyle en az 15 20 kişi olsak bile ne güzel olur. Çok yoğun olduğumuz zamanlar olur ya da o günkü o yazı bizi sarmamış olabilir o durumlarda yorum atamayabiliriz ama bloguna girip yazının tıklanmasını artıralım ve reklamına tıklayalım bu saniye sürmez diye düşünüyorum. Blog destek grubuna gelmek isteyen herkes aşağı yorum bıraksın, umarım başarabiliriz, fikirlerinizi bekliyorum :)

   Sabah cilt bakım rutinimde bahsettiğim gibi benim için asıl cilt bakımı gece yatmadan önce yapılandır. Bu yazımda ben neler yapıyorum bunlardan bahsedicem size.
Geceleri ne kadar yorgun olursak olalım mutlaka yüzümüzü en azından temizleyip nemlendirip uyuyalım. En basit olan bu rutinle bile bir haftada fark ortaya çıkacaktır, cilt daha parlak daha canlı dinlenmiş bir hale gelecektir. Kendimize, buna ruhumuz da dahil ne kadar zaman ve emek harcarsak karşılığını da aynen hatta fazlasıyla alıyoruz. Şu rutinin bir faydasını görmesem inanın oturup şu yazıyı yazmazdım size :))


   Önce o gün makyaj yapmışsam makyajımdan bir kultulmak istiyorum bunun için en başından beri Garnier'in hassas ciltler için olan miseler suyunu kullanıyorum. Benim makyajlı günümde bile yaptığım makyaj bir pamukla çıkan miktarda olduğu için çift fazlı göz temizleyicisiymiş falan ben gerek duymuyorum ancak siz tabi ki öyle bir ürün de ekleyebilirsiniz rutininize. Ardından miseler suyu suyla duruladıktan sonra burada kirpiklerimi de ovuşturuyorum güzelce bütün rimeli çıkarmış oluyorum.


Makyaj yaptığım günler Himalaya Herbals'ın Neem özlü yüz yıkama jelinden bezelye tanesi kadar alıp yüzümü yıkıyorum ardından genelde bir de peeling yapıyorum çabuk dolan tıkanan gözeneklerimin eline koz vermemiş oluyorum böylece :) Ancak o gün makyaj yapmamışsam, kapatıcı bb krem sürmemişsem yüzümü sadece yüz yıkama jeliyle temizliyorum. Peeling olarak tek bir ürün kullanmıyorum, peelinglere maskelere olduğu gibi zaafım var bir kaç tane kullandığım peelingim var o gün hangisini istersem onu kullanıyorum. Kullandıklarımı sıralıyım size 3. tüpüm olan Garnier Saf&temiz 3'ü 1 arada, bu yenilenmiş formülü eski formülü çok daha başarılıydı daha fazla tanecik vardı içinde ama bu hali de çok güzel. İçeriği temiz değil ama kullanmayacağım kadar kötü de değil gerçekten çok iyi temizlediği için vazgeçemiyorum bundan :) Özellikle duştan sonra maskesini de peelingini de çok başarılı buluyorum. Himalaya'nın Neem Scrub'ı, bu da pürüzlerden güzel arındırıyor ve cildi kadife gibi bırakıyor. Yine Himalaya'nın beyazlatma etkili scrub'ı bunu yeni aldım sayılır, pürüz giderme konusunda beğendim, cildimi kurutmadan güzel temizliyor. Beyazlatma etkisi de cilt tekrar yorulana kadar devam ediyor, bir aydınlatma etkisi var kesinlikle, sevdim bu ürünü.


Peelingten sonra, eğer bir sivilce çıkmak üzereyse ya da burnumun kenarları çok kızarmışsa Neutrogena'nın Visibly Clear serisindeki sos sivilce jelini çok az miktarlarda gereken yerlere uyguluyorum tampon hareketlerle, içindeki alkolle yakıyor bir dejenfekte ediyor o bölgeyi ve kızarıklık sivilce ne varsa %50 oranında azaltıyor, geçirmiyor ama.  Ardından çok çok sevdiğim bayıldığım ama çabuk bittiğine üzüldüğüm bu yüzden de sadece akşamları kullandığım La Roche Posay Hydriane Rich nemlendiricimi uyguluyorum. Kuru ciltli olduğum için bana tek başına yeterli gelmiyor, daha da neme doysun istiyorum çünkü ama içerden içerden nemlendiren cildin üzerinde hiç bir yağlılık bırakmayan çok güzel bir krem ama gramajıyla anlaşamıyoruz en azından 50 ml olsa :)


   Yüzüm ışıldasın neme doysun istediğim için üzerine de Loreal Paris'in Mucizevi Yüz Yağını şu an yaz mevsiminde olduğumuz için 2 damla, kışın ise 3 damla tüm yüzüme uyguluyorum. Bu yağı alırken çok emin değildim içeriği temiz gibi ama parfüm var, okuduğum yorumlarda seven kadar sevmeyen var derken merakıma yenilip almıştım bir gün. İlk kullanımda çok beğendim, 1 hafta 2 hafta her gün kullandım tüylerde artma bir yan etki hiç bir şey görmedim aksine kuru cildim ilk kez tüm gün nemli nemli takılıyordu. Etkisinden çok memnun olduğum için rutinimin en sonunda tampon hareketlerle yüzüme yediriyorum. Bu yağın faydasını çok gördüğümü söyleyebilirim. En son da Caudaie Soin Des Levres dudak kremiyle cilt bakımımı tamamlıyorum. Mükemmel bir dudak kremi.

   Bu rutinle sabahları gece uyguladığım her şey emilmiş, cildim neme doymuş şekilde sağlıklı bir ışıtıyla uyanıyorum. Yoğun günlerde rutini aksatsam bile cildim 1 2 gün hiçbir şey sürmeden kendini idare edebiliyor, önceden yüzümü sadece suyla yıkasam bile yüzü kağıt gibi kuruyan bir insandım bu rutinden çok memnunum şuan. 23 yaşındayım sizce bu rutine göz kremi eklenmeli mi eklenmeliyse hangisinden başlamamı önerirsiniz önerilerinizi bekliyorum.
Güncelleme: Pure Beauty White and Bright serisinin göz kremine başladım, hatta bitirmek üzereyim verdiği nemi çok beğendim, sevmediğim hiç bir tarafı olmadı, biterse aynısını alıp devam edicem :)

   Herkese merhaba, cilt bakımı yazılarıma başlıyorum artık. Bundan önce rutinlerimden bahsetmedim size. Cildime çok iyi gelen rutinimi yaklaşık 6 aydır oluşturduğuma göre artık sizinle paylaşmanın vakti geldi!
   Benim için esas cilt bakımı gece yatmadan önce yapılandır çünkü sürdüğümüz her şey hiçbir çevresel faktörden etkilenmeden cildimizin üzerinde tüm gece boyunca çalışıyor. Bu yüzden benim akşam rutinimde daha fazla ürün varken sabah rutinim gerçekten de oldukça minimal.
Sabahları kalktığımda genelde yüzümü şöyle bir yıkar mutfağa yönelir kahvaltımı yaparım, sonra banyoda cilt bakımıma başlarım sabah aç kalkanlardanım evet :)
Öncelikle yazılarımı ilk kez okuyorsanız cilt tipimden bahsedeyim, cildim normalden kuruya dönük bir cilt. Yazın daha çok normal cilt özelliklerine sahipken, kışın kuru hatta kupkuru bir cilde dönüşebiliyor. Onun haricinde az da olsa çillerim var bu güneşten çok iyi korunmam gerektiğini söylüyor çünkü aksi takdirde sayıları çoğalabiliyor. Burnumun üstünde ve çenemde ise çabuk dolan tıkanan gözeneklerim mevcut.


   Sabahları amacım gece sürdüğüm ürünlerin cildimin üzerinde kalan fazlalıklarından kurtulmak, cildimdeki çabuk dolabilen gözeneklerimdeki pürüzlerden kurtulmak gözeneklerimi az da olsa sıkılaştırmak, güneşten korunmak ve nemlendirmek. Nemlendiricinin miktarını az tutuyorum çünkü daha fazlasına yazın ihtiyaç duymuyorum.
   Cilt bakımında kaçındığım şeyler ise, içerikleri deterjandan farksız, yüzümdeki sağlıklı yağ dengesini bozan temizleyiceler ve cildimin emmesini istemediğim bazı içeriklere sahip nemlendiriciler.
Ayy ne kullanıyorum anlatıyım artık, çok mu ayrıntılı anlatıyorum, sıkıldığınız off sadede gel dediğiniz noktalar varsa yazılarımda yorum olarak yazın lütfen belki daha sade anlatmaya çalışabilirim, yani çabalarım en azından :)



Yüz yıkama jeli çok aradım ama uygun fiyatlı çok fazla alternatif bulamadım ancak Himalaya Herbals markasının Neem Özlü Temizleme Jelini gerçekten çok sevdim. Normalden yağlıya dönük ciltler için yapılmış olsa da cildimin yağ dengesini bozmuyor, yüzümü yıkadıktan sonra aşırı kurutup kağıt gibi yapmıyor, kadife bir hisle tertemiz bırakıyor.

 Ancak bu temizleme jelini cildi çok kuru olanlar için önermem, cildiniz yağlıysa bence çok seversiniz benimki gibi normalden kuruya dönükse de, ardından uygulayacağınız nemlendiricinize güveniyorsanız kullanın derim, ben kuru ciltliler için yapılmış temizleyicilerden temizlik hissini alamadığım için onları tercih etmiyorum. Bu jelin temizlemesi benim için muazzam, yüzüm tertemiz pürüzsüz ve aydınlık kalıyor bununla yıkadıktan sonra. Ayrıca bu ürünü %90 sadece akşamları kullanıyorum bezelye tanesi kadar o da. Sabahları uzun bir güne hazırlanıyorsam bununla yıkıyorum tekrar :)

   Artık instagram'da da varım. Beni oradan da takip ederseniz çok mutlu olurum. Bloguma da eklemeye çalışacağım instagram profilini, şu an nerden ekleyeceğimi bulamadım :)) Takipleşelim!

Selam!  Havalar neden bu kadar sıcak arkadaşlar, Denizli'de güneş koruyucu sürmeden ekmek almaya çıkmak bile imkansız şu sıralar. Gece sıcaklığı bile 35 derece gerçekten delirmek üzereyiz :) Geçen yaz güneşten korunma konusunda bu kadar hassas değildim ve burnumun üstü ve yanak bölgem yüzümün diğer kısımlarına göre daha kızarıktı :( Bu sene bu konuya daha fazla özen göstermeye başladım ve bu yaz cildim kesinlikle daha iyi durumda. Geçen hafta Fethiye'de olmama ve bütün gün denize girmeme rağmen yüzümde kızarıklık, hassasiyet oluşmadı güneş kremim sayesinde. Gerçekten teşekkür ediyorum kreme :)) Yüzüm çok sağlıklı ve her yeri eşit bir şekilde 1 ton kadar bronzlaştı sadece, bütün gün sahilde olup hala beyaz kalmak ne yapsanız da mümkün olmuyor tabi ki ama bana sorarsanız keşke bronzlaşmadan denize girebilsek derim ben bronz teni sevmiyorum nedense :))


   Güneş kremlerini her gün kullanmaya mesafeli oluşumun sebebi içeriklerinden dolayı cildime zarar veririm endişesiydi aslında ama sizin de bildiğiniz gibi mineral güneş koruyucu seçenekleri de var illa kimyasal bir ürün kullanmamız gerekmiyor. Pure Beauty Super Sheer Silky Touch güneş kreminin de içeriğinde ilk sıralarda titanium dioxide ve zinc oxide olduğu için mineral olduğunu düşündüğüm bir krem umarım öyledir, keşke üzerlerine net bir şekilde yazsalar. Ambalajının sağ altında ecocert sertifikalı içeriklerin bulunduğunu söylüyor ama bütün içerikler ecocert sertifikalı değil, içinde kullandığım ürünlerde olmamasını istemediğim bazı içerikler de var ...amine grubu gibi fakat uygun fiyatlı güneş koruyucular listesinde gayet kaliteli bir içerik listesine sahip yine de.


İçeriği de atladıktan sonra güneş kreminin yapısından bahsetmem gerekirse yapısı beni oldukça şaşırttı. Ben yağlı, yoğun bir krem bekliyordum ama yüzüme dağıttığımda ne parlıyor ne kendini hissettiriyor çok hafif bir krem ben yapısını çok beğendim. İlk dağıttığınızda çoğu mineral güneş kremi gibi beyazlığı hemen gitmiyor gibi oluyor ancak biraz daha dağıttığınızda hiç bir şey kalmıyor. O beyazlık cilt rengiyle bütünleşiyor ve sağlıklı bir görünüm alıyor. Hem uva hem uvb koruması sağlıyor.

  Kremlerle anlaşmanın bir püf noktası da doğru miktarda ürün uygulamak, güneşten daha fazla korusun diye bolca uygulamaya çalışmak hem cildin yağlanmasına ve ürünü kusmasına hem de sivilcelenmeye sebep olabiliyor. Yüzün her yerine ürünün ince bir tabaka halinde (çok ince de değil) dağıldığından emin olmanız ürünün performansını alabilmeniz için yeterli olacaktır.

.
   Ve belki de en önemli soru, sivilce yaptı mı? Bu soruya şöyle bir cevap vericem, gün içinde yaklaşık 2 kere tazelediğim normal bir günde, akşam olunca cildimi güzelce temizlemeye özen gösteriyorum ki nemlendiricimle birlikte her gün kullandığım ürün gözeneklerimde birikme yapmasın. Eğer bu rutine dikkat edersem sivilce, pütür pütür şeyler gibi sorunlarla karşılaşmıyorum. Ancak geçen hafta tatildeyken, denize her girdiğimde ve 2 saate bir, kremi cildimde tazeledim ve bunu 4 gün boyunca yaptım, tam olarak sivilce olmayan küçük küçük pütürler oluştu yüzümde. Şimdi tekrar evdeyken yüzümü arındırmaya ve dinlendirmeye çalışıyorum. Bu sayede çoğundan 2 3 gün içinde de kurtuldum. Bu sebepten güneş kremleri evet güneşten koruyor ve ez azından yaz boyunca kesinlikle kullanılması gereken ürünler ancak ciltte de biriken ürünler bu sebepten cilt bakımını aksatmamakta ve doğru miktarı ayarlamakta fayda var. Güneş kremleri indirimdeyken, 28 tl ye almıştım sanırım 1,5 ay önce falan.
Ben yaz boyunca kullanmaya devam edicem etkilerinden gayet memnunum, uygun fiyatlı güneş kremi arayışınız varsa ben bakmanızı öneririm.