instagram
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Minimal Bakım

  •  

       Selam, bugün bir hevesle aldığım ama hiç memnun kalmadığım maskarayı anlatayım. Eski makyaj severlerdenseniz, ülkemizde olmadığı için, bu maskarayı uzaktan sevip merak etmişsinizdir siz de benim gibi. Yıllardır hep çok tatlı buldum ve merak ettim sonra şans eseri a101'de gördüm ve aldım, şu küçük marketler şaşırtabiliyor bazen bizi :)


       Maybelline Great Lash maskaranın fırçası kıl bir fırça ve fırça matkap ucu gibi, makyaj ve matkap da ne alakaysa betimlemelerim şahane gerçekten. Yani, kıllarının aralarında belirgin boşluklar var ve bence bu sebepten her kirpiği kavrayamıyor. Kirpikleri sadece boyayan ve biraz belirginleştiren maskaralardan. Hacim etkisi hiç yok nerdeyse. Bir de kirpikleri aynı hizada tutamıyor, bazıları aşağıda bazıları yukarıda belirginleşmiş olarak kalıyor, dağınık bir kirpik görüntüsü oluşturuyor bu da benim hiç sevmediğim bir görüntüdür. Aynı hizada, muntazam kirpikler severim, ve hacim vermeyen maskaraya maskara da demem :) Dökülme yapmıyor, kolay çıkıyor oraları güzel.


       Maybelline Great Lash maskaraya hiç elim gitmiyor makyaj yaparken, bir şans daha vereyim ya dediğimde hep beni pişman ediyor. Bu maskara ara sira a101 lere gelebiliyor ve fiyati 15 tl oluyor. İnternette de var ama biraz daha fazla fiyati ve guzel bir maskara olmadigi icin ben takipcilerime tavsiye etmem. Yine de denemek isterseniz a101'de gordugunuz zaman denemenizi tavsiye ederim. Çok gençseniz çok hafif maskaralar istiyorsanız size yakışabilir, tipi dolayısıyla yine bir şans verebilirsiniz belki ama kirpikte hacim ve uzatma etkisini çok seven, risksiz sizi pişman etmeyecek maskaralara alışmışsanız bu size tırt gelir :) Hiç bulaşmayın bence. Favori maskarama ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz mesela. 
    Beni İnstagram'dan da takip etmeyi unutmayın.
    Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
    Sevgiler♥

    Continue Reading
       


       Bu yazıyla birlikte toplu önerilerime başlıyorum artık. Neleri sevdiğim, kullandığım toplu halde blogda dursun, bence sizin için daha faydalı olur. Uzun ve ince telli saçlar için şampuan önerilerime başlamadan önce saç tipimden bahsediyim, uzun ve ince telli diyormuşum :))) O öyle belli ki, onun haricinde saçlarımda hiç bir işlem yok ve doğal halinde düz saçlarım var. Diğer saç tipleri de sevebilirler tabii ki, ama seçtiğim şampuanların ortak noktası şeffaf şampuanlar olmaları, yani yapıları hafif, bu yüzden saçta birikme yapmıyor ve saç tellerini ağırlaştırmıyorlar, böylece de saçları söndürmüyorlar. 

       Saçlarımı da genelde bir gün yıkıyorum bir gün yıkamıyorum, iki güne bir yıkıyorum yani bu da saçlarıma iyi geliyor. Üç gün yıkamasam da saçlarım aşırı yağlanmıyor bazen de saçımın kendi yağıyla beslenmesine izin veriyorum ancak kendimi rahat hissetmediğim için en güzeli iki güne bir yıkamak :) Bir de, bir şişe birini kullanıp bitirdiysem, hemen başka birine geçiyorum çünkü nedenini bilmesem de hep aynı şampuanla yıkarsam da saçlarım donuklaşıyormuş gibi hissediyorum :)) Şimdi geçelim neler kullandığıma.




    1-Otacı - 10 Bitki Özlü Canlandırıcı Şampuan 
       İlk olarak tabii ki Otacının 10 Bitkili şampuanından bahsedicem çünkü blogumu açtığımdan beri hep alıyorum bunu. İçerik listesi güzel, tahriş edebilecek içerikler az. 10 bitki özü içeriyor ve bu bitkiler saça çok iyi gelen bitkiler. Saçlarımı çok güzel temizliyor, asla ürün kalıntısı bırakmıyor (ince telli saçlara sahip olanlar için en en önemlisi bu) kalıntı bırakmadığı için de ertesi gün saçlarım yağlanmaya başlamıyor. Saçım kepeklenmiyor çünkü saç diplerime de iyi geliyor. Saçım ultra hafif ve temiz oluyor ve çok ferah kokuyor, ben daha ne isteyeyim. Bu şampuan hakkında detaylı blog yazım burada, daha detaylı yorumlarımı okumak isterseniz tıklayabilirsiniz.


    2-Farmasi - Botanics Serisi
       Bu şampuan da şeffaf şampuanlardan, yine içerik listesinde cildi tahriş edebilecek içerikler daha az, sls içeriyor ama tek çeşit mesela bunlar benim için sorun değil. Saçı besleyecek içerikler de içeriyorlar. Saçlarım yine ultra hafif ve temiz oluyor. Kalıntı bırakmıyor, saçlarım geç yağlanmaya başlıyor. Kepek sorunu yapmıyor. Bunları da hep almaya devam ederim. Seride üç şampuan var ve içerikleri neredeyse aynı o yüzden bence hangisini aldığınızın bir önemi yok ama siz yine de saç tipinize göre seçersiniz. Sizde benim gibi üye olup, kendiniz satın alabilirsiniz.



    3-İnecto - Hindistan Cevizli Şampuan
       Bu da hep satın aldığım şampuanlar arasında, bunun ilk ikisinden bir farkı var ama benim için. Bunu ihtiyaca yönelik alıyorum, her zaman kullanmıyorum. O dönem saçlarımı kuru hissediyorsam bu şampuana geçiyorum. Yine içerik listesi basit, sentetik içerik miktarı az, organik hindistan cevizi yağı içeriyor. Saçlarımın kuruluğuna çok iyi geliyor, yukarıdakilere göre biraz daha çabuk saçlarımı söndürebiliyor ama tel tel gözüken ve kuru saçlarımı güzel yatıştırıyor. Bu şampuandan sonra bir de saç kremi kullanırsam saçlarımdaki kuruluk anında gidiyor. Kuruluğumu kontrol altına aldıysam ve bunu kullanıyorsam saç kremi uygulamayarak dengeliyorum genelde. Saçlarımın çabuk sönmesini istemiyorum çünkü :) Saçlarımın kuru olduğu dönem aldığım şampuan da bu, dediğim gibi. 



       Bu yazımda en çok kullandığım üç şampuandan bahsettim size. Saç bakımı benim için şampuan ve saç kreminden ibaret, başka harici hiç bir ürün kullanmıyorum. Saç Kremi de yılda iki kez aldığım ve anca bitirebildiğim bir ürün, kullanmak istediğim zaman sadece fındık büyüklüğünde almam yeterli oluyor. Uzun süre gittiği için ve faydasını çok gördüğüm bir ürün olduğu için de canım ne isterse onu alıyorum, biraz daha fazla para verebiliyorum :) Şu anda Yves Rocher'nin İnce telli saçlar için olan Volume serisindeki saç kremini kullanıyorum ve çok memnunum. Ondan önce Bioblass'ın Organic Oils Serisindeki Sarımsaklı Bakım kremini kullandım, onu da çok sevmiştim. İkisini de tavsiye ederim. Yeni beğendiğim saç ürünleri buldukça da bu serinin ikincisini eklerim bloga, umarım faydalı olmuştur.

    Bir de son olarak bahsetmek istediğim konu, az miktarda ürün kullanmak. Saçları banyodayken bir kez şampuanlamak, az miktarda krem kullanmak gibi, az ürün tüketmek çevre ve dünya için yapabileceğimiz en güzel şey. Hesaplı olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Noo poo'ya kadar gidemem, bir şeyler kullanmayı kendime bakmayı seviyorum ama hiç yoktan, az tüketmeyi önemsiyorum ve öyle de yapıyorum. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Merak ettiğiniz her şeyi aşağıda sorabilirsiniz. Başka hangi kategorileri toplu olarak görmek istersiniz, onu da yazarsanız çok sevinirim.


    Beni İnstagram'dan da takip etmeyi unutmayın.
    Bir sonraki yazımda görüşmek üzere
    Sevgiler
    Continue Reading
     

       Geçen yıllarda yazdığım listeler en çok okunan yazılarım arasında, müzik zevkimi sevdiğinizi düşünüyorum bu yüzden en çok dinlediklerimi dönem dönem eklemek istiyorum buraya. Üzerinden zaman geçince tekrar o yazıyı açıp o dönem sevdiğim şarkıları dinlemek bana da çok iyi hissettiriyor.  Özellikle arabada dinlemek için de şahane listeler, indirip ya da Spotify'a ekleyerek her yerde dinleyebilirsiniz.


    Nathan Goshen - Thinking About It 

    Sweekuh - How We Do (ft. Cosmos & Creature)

    Kadebostany - Mind if I Stay

    Oscar and the Wolf - Breathing

    Hailee Steinfeld, Grey - Starving ft. Zedd

    Camila Cabello - Real Friends

    Bazzi - Mine

    Yüzyüzeyken Konuşuruz - Dinle Beni Bi'

    LSD - Genius ft. Sia, Diplo, Labrinth

    Oscar And The Wolf - Fever

    Sia - Big Girls Cry

    Yuzyuzeyken Konusuruz - Sandal

    Claptone - Under The Moon feat. Nathan Nicholson

    Sia - I'm Still Here

    Gökhan Türkmen-Lafügüzaf

    Hozier - Someone New

    Zedd, Alessia Cara - Stay

    Shawn Mendes - There's Nothing Holdin' Me Back

    The Weeknd - I Feel It Coming ft. Daft Punk

    LSD - Thunderclouds ft. Sia, Diplo, Labrinth

    Remix versiyonunu koyduklarımın orijinal hallerini de dinlemenizi tavsiye ederim. Bazen elektronik müzikle harmanlanmış hallerini daha çok seviyorum ama orijinal hallerinin yeri ayrı.

    Kadebostany - Save Me (Ash Remix)

    Kadebostany - Castle in the Snow (Dj Amice Remix)

    Lykke Li – I Follow Rivers (The Magician Remix)


       Ve bir tane de Radiohead şarkısı, bu şarkı sanırım beni yükselten tek Radiohead şarkısı bu yüzden listede kendisine de yer verdim. Bildiğiniz gibi bu listeler daha çok enerji yükseltecek listeler :)  Radiohead dinlememek benim için bir başarı şu an, şarkıları çok güzel ama sizi aşırı düşündüren ve düşüren şarkılar o yüzden her zaman dinlenmezler, yerleri çok ayrı :) En sevdiğim Radiohead şarkılarının olduğu liste de gelecek :) 


    Radiohead - 15 Step





    (Şarkıların üzerine tıklayıp dinleyebilirsiniz)

    Önceki Listelerim↴


    Enerjinizi yükseltecek 17 şarkı önerisi

    İnsanı Salt Sevgiye Götüren Şarkılar | James Blunt

    Keyifli dinlemeler.
    Beni İnstagram'dan da takip etmeyi unutmayın.
    Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

    Continue Reading

    Herkese merhaba, Farmasi'den her ay olmasa da arada bir şeyler alıyorum, aldığım zamanlar burada sizinle de paylaşayım istedim. İnstagram'da paylaşsam da oradaki okuyucularımla burada okuyucularım farklı, blogda da dursun :) Eylül'de aldıklarımla başlayayım. Eylül ayında üç ürün almışım, hepsini de şu an kullanıyorum o yüzden deneyimlerimi de paylaşabilirim. Ayrıca üye olup kendi alışverişinizi kendiniz yapmak isterseniz de (benim gibi) aşağı link bıraktım.


    Dr. C.Tuna - Beyazlatıcı Krem : Bu kremi çok yakın bir arkadaşımın merakı üzerine aldık aslında. O deniyorken ben de deneyeyim dedim. Krem güneş lekelerini azaltmayı, cilt tonunu dengelemeyi ve beyazlatmayı vaadediyor. Multivitaminler içerir diyor. Aslında bu krem tam yaz sonu kullanmalık bir krem, doğru zamanda almışız bence :) Deneyimlerime geçersek, benim rahatsız olduğum güneş lekelerim yok ama çillerim var, yazları da baya çoğalıyorlar. Çillerimin görünümünü %50 azalttı diyebilirim, belki daha da fazla, güneş lekelerinde ben etkisini gördüm. Kremi kullanmayı bıraktığımda ve güneş yüzünü göstermeye başladığında tekrar çıkarlar nasıl olsa çünkü ben onları baya seviyorum kalıcı kaybolsunlar istemem :)

     Bronzluğunuzu da açmaya yardımcı, içinde yüksek oranda sitrik asit var, cilt tonumu bence biraz açtı, biraz beyazlaşma söz konusu ama çok büyük bir fark değil bu. Kremin içeriğinde titanium dioksit var, uva uvb filtresi var yani, güneşe karşı da cildi koruyor ki güneş lekelerini kontrol altına alabilin ama ben üzerine yine de bir güneş koruyucu uyguluyorum dışarı çıkacaksam. Çünkü güneşe maruz kalırsanız bir işe yaramayacaktır.

    Kremin nem vermesini başta baya sevmiştim ama bir ayı geçti artık kullanmaya başlayalı şu an yeterli gelmiyor gibi hissediyorum. Bitince ben tekrar almam çünkü çillerim hariç sevmediğim güneş lekelerim yok, ama yüzünde güneş lekeleri olan ve bunları kontrol altına almak ya da azaltmak isteyenlere, brozluğunu açmak isteyenlere öneririm :) Bu krem hakkında içeriğini incelediğim daha ayrıntılı bir yazı yazar mıyım bilmiyorum, Farmasi'den aldıklarımı bu tarz bir seride birleştirmek daha mantıklı geldi bana. İsterseniz yazın ama yine de. Görselde gördüğünüz gibi içeriği pek temiz değil, bu konuda kararı size bırakıyorum.


    Dr C.Tuna - Çay Ağacı Yağı SOS Serum : Bu, alışverişimdeki en sevdiğim ürün oldu. Aktif sivilcelerimi bir gecede baya söndürüyor, ikinci gün yok ediyor neredeyse. Ayrıca alnımda, iki kaşımın ortasına doğru, çenemde, minik pütürler oluyor bazen, minik minik sivilceler gibi, en çok onların üzerinde etkili olduğunu gördüm ve çok sevindim :) Hep elimin altında olsun isterim, çay ağacı yağı başka markalarda da var, çok seyreltilmiş olmadığı sürece, onlar da işe yarar bence.


    Farmasi - Botanics Ginsengli Şampuan - Farmasinin diğer şampuanlarını denemedim önce bu seriyi denemek istedim, çünkü bu serideki şampuanların yapısı şeffaf. İnce telli saçlarınınız varsa, şampuanı saçınızdan arındıramadığınızı düşünüyorsanız şampuanınızın şeffaf olmasına dikkat edin. İçinde tek çeşit sls var ve basit bir içeriğe sahipler, besleyici proteinler de var içinde. Saç kremimin bittiği dönem, tek başına bile saçlarımın kuruluğunu almıştı. Saçlarımı tertemiz ve hafif yapıyor :) Çok da güzel kokuyor.

    Ben saçlarımı gün aşırı yıkıyorum, arada üç güne çıkarsam bile çok sorun olmuyor, benim bir şampuandan beklentimde bu zaten. Kesinlikle saçlarınızı her gün yıkamayın, saçı besleyen şey kendi salgıladığı yağ, biraz saçınızın kendi kendine kalmasına izin verin :) Çok fazla saç ürünü kullanıyorsanız bir günde bile saçınız ağırlaşacaktır ne yazık ki, ben duştan sonra saçıma hiç bir ürün kullanmadığım için saçım yağlanmıyor zaten. Botanics serisinden şampuan almaya devam ederim bundan sonra, baya sevdim.

    Benim Eylül ayında Farmasi'den aldıklarım bunlardı.  Ben üye olarak kendi alışverişimi kendim yapıyorum, çok daha kolay bu şekilde. Siz de üye olup, kendi alışverişinizi kendiniz yapmak isterseniz aşağıdaki linkten üye olabilirsiniz. Sistem gayet basit, online alışverişte ne yapıyorsanız aynısı. İsterseniz çevrenize satış da yapabilirsiniz. Ayrıca merak ettiklerinizi instagram dm'den sorabilirsiniz.

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN

    Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
    Beni İnstagram'dan da takip etmeyi unutmayın.
    Sevgiler.





    Continue Reading

       Herkese selam, bugün çok merak edilen ten ürünlerinden biri olan Farmasi CC Krem ile olan deneyimlerimi anlatayım. Farmasi CC Krem'i yazdan beri deneyimliyorum bendeki rengi en açık rengi olan light to medium. Biliyorsunuz ki günlük olarak sadece bb ve cc kremleri kullanıyorum, kullandığım ten ürünü yüzümün rengini eşitlesin, canlı ve sağlıklı göstersin istiyorum. Zaten kuru ciltli olduğum için ve kalın yapılı ürünlerden kesinlikle hoşlanmadığım için, yapısının da nemli bitişli asla pudralaşmayan yüzüme çok iyi oturan ve sabitlenen bir yapıda olması lazım. Bu sebepten de Farmasi'den ten ürünü alırken cc kremini tercih ettim. Şimdi gelelim fikirlerime


       Bugün eskisi gibi ewg skin deep'ten içerik analizi yaparak başlamak istedim. Farmasi CC Kremin içindekileri tek tek sisteme yazdım ve içeriğinin gerçekten temiz olduğunu gördüm. Sistem kimyasalları 1 ile 10 arasında derecelendiriyor, içindekilerin çoğu 1 ile 3 aralığında derecelendirilmiş, bir tane 4 ile karşılaştım sadece. Bu konuda benden tam not aldı.


       Benim için önemli olan ikinci konu da yüzümle bütünleşmesi ve sağlıklı görünüme ulaştırması. Bu konuda Farmasi CC Kremi ne yazık ki sevemedim. Öncelikle rengiyle anlaşamadım, turuncu-pembe alttonlu bir rengi var. Elime aldığımda başta bu renk hiç olmaz diyorum ama yüzüme dağıttıkça rengi biraz da olsa ciltle bütünleşiyor ama yine de yüzüm benim sevdiğim doğal alttonundan ziyade turuncu-bronz duruyor. Beyaz tenli de değilim ten rengim açık buğday, buna rağmen en açık rengi bile koyu kalıyor.



       Farmasi CC Krem ile, daha dinlenmiş, renk eşitsizliği gitmiş bir yüzdense, turuncumsu sıcak bir renkte çok da bir yeri eşitlenmemiş bir yüz elde ediyorum. Elimle, fırçayla süngerle her şekilde deneyimledim ama kızarıklıklarımı güzel kapatmadı. Burun kenarı ağız çevresi gibi kıvrımlı, çizgilenmeye müsait yerlerde homojen bir sonuç alamadım. Belli bir süre sonra da çizgilere doldu. Yine de almışken yarısına bari gelmek için ve blogda fikirlerimi yazabilmek için yazdan beri ten ürünü olarak çoğunlukla bunu kulandım, çokça şans verdim.

       Diğer bir sevmediğim yönüyse,  makyajımı yaptıktan iki üç saat sonra yüzümün bazı yerlerinde ürün parçalanıyor ve pul pul duruyor. Günün sonuna doğruysa yüzümde o parçalanmalar iyice belli oluyor. Aslında ürünün yapısı çok nemli, zaten içerisinde de çeşitli yağlar var ama neden yüzümde o ıslak etkiyi alamıyorum ve yüzüm bir kaç saat sonra kurumaya  başlıyor bunun sebebini anlamadım. Sevdiğim diğer ten ürünlerinde böyle bir sorun yaşamadığım için bu cc kremi sevemedim. Kalıcılık olarak dediğim gibi gün sonuna kadar beni idare etmedi, gün içinde bile cildimde sevmediğim görüntülere sebep oldu. Acilen en sevdiğim bb kremi tekrar satın almam lazım, yaz başından beri bunu kullanıcam diye almadım çünkü elimde sevdiğim bir ten ürünü varken sevmediklerimi kullanmak istemiyorum :) Üç Dört kez kullanmayla da buraya yorum yazamam neyse artık alabilirim :)


       Farmasi CC Krem'i çoğunuzun kullandığını, deneyimlediğini de biliyorum sizin yorumlarınızı da çok merak ediyorum. Aynı problemleri yaşayanlarınız var mı? Ya da siz beğendiyseniz hangi yönlerini sevdiniz aşağıda yazarsanız çok sevinirim. BB Krem'inin testerı var elimde bir de onu deneyeyim ama o zaten pudra bitişli olduğunu söylediği için onunla hiç anlaşamam bence. Yorumlara en sevdiğiniz bb ve cc kremleri yazar mısınız ya, belki kendime yeni bir bb krem bulurum :)
    Bir sonraki yazımda görüşmek üzere
    Beni İnstagram'dan da takip etmeyi unutmayın.
    Sevgiler!

    Continue Reading

    Bugün yine kullanmaktan asla vazgeçmeyeceğim, bitseler ya da başlarına bir şey gelse hiç düşünmeden tekrar satın alabileceğim 5 favori ürünümü seçtim. İlkini okumayanlar için linki buraya bırakıyorum ve başlıyorum:)




    Rimmel London Match Perfection Kapatıcı : O kadar seviyorum ki bunu, benim cildimle çok iyi anlaşıyor :) Göz altlarımı aydınlık ve çok iyi gösteriyor, sivilce ve kızarıklıklarımı hafif yapısına rağmen güzel kapatıyor. Çizgilenme yapmıyor, rengi oksitlenmiyor, sonsuza kadar kapatıcı olarak bunu kullanabilirim. Kendini kesinlikle belli etmiyor ve gerçekten işe yarıyor. Benim rengim 030 Classic Beige şu an üçüncü tüpümdeyim. Makyaj koleksiyonumda mutlaka tutacağım bir kapatıcı.


    Sleek Oh So Speacial Far Paleti : Bunun renkleri ve yapısı o kadar güzel ki. En sevdiğim yanı, bu paletle her türlü makyajı yapabiliyor olmam. Benim en kurtarıcı göz makyajlarımdan biri, ışıltılı kahverengi bir farı tüm göz kapağıma sürüp rimelle makyajı tamamlamak, bunu yapabileceğim çok güzel bir ışıltılı kahverengi mevcut. Ya da mat kahverengilerle geçişli bir göz makyajı yapabiliyorum ya da ışıltılı pembeleri yine tek başına daha fresh ve canlı gözükmek istediğim zamanlarda kullanıyorum, sağ üstteki iki rengi kesik uclu fırça ile eyeliner gibi uygulayabiliyorum daha bir sürü günlük makyaj çıkıyor ayrıca harika özel gün makyajları da yapabiliyorum şahane bir palet gerçekten ve özellikle ışıltılı renkler o kadar kremsi ve pigmentli ki bu sadece Sleek'in bu paletine özgü bir durum bence :) Elimdeki diğer Sleek paleti bu kadar kremsi yapıda değil. Mat koyu kahve ve siyah farın olması da çok iyi benim için ikisini de eyeliner gibi uygulayabiliyorum istersem, yani bu paletim olduğu sürece başka palet aramıyorum :) 


    The Balm Bahama Mama : Tek bir kontür ürünüm var o da bu, istediğimi çok güzel bir şekilde bana verdiği için yıllardır başka macera aramıyorum. Yüzde çok doğal duruyor bunun sebebi de The Balm ürünlerinin çok ince yapılı ve pigmentli olmalarından kaynaklanıyor. Allık Bronzer konusunda çok güvenirim The Balm'a. Bazen sık kıllı tok fırçalarla kontür yapıyorum bazense seyrek kıllı daha tombik fırçalarla yüzüme bronzer gibi uyguluyorum. Far olarak da kullanıyorum her türlü çok güzel. 


    Farmasi Mat Seriden Wintage Rose : Soğuk tonlu bir gül kurusu nude bu, swatchunda sıcak gibi çıkmış ama biraz daha soğuk bir ton dudağımda öyle duruyor :). Her makyajla oluyor, neredeyse her gün sürebilirim yapısı da çok ince ve hafif, matlığından dolayı da kalıcığı gayet güzel. Koyu göz makyajınin nude u da bu bir rimel bir rujdaki nude da bu, her türlü çok güzel oluyor bence :)


    Benefit Rockateur Allık : Gül kurusu renginde belki içinde hafif bir şeftalilik barındıran aşırı ince ışıltıları olan her makyaja her görünüme uyan joker allığım. En doğal duran en bakımlı ve güzel gösteren allığım bu, net. The Balm allıklardan belki daha yumuşak ve ince bir yapısı var, oldukça da kalıcı. Far olarak sürdüğümde de istisnasız soruluyor umarım bitene kadar fiyatları daha makul seviyeye ulaşır :)

       Makyaj koleksiyonumun olmazsa olmaz ürünlerden bahsettim bugün de, bu seri bu şekilde devam edecek bakalım bir sonraki favori 5 ürünüm hangileri olacak ben de merak ettim :)) Çekmecemi açıp uzun uzun düşünüp seçiyorum sizin için seçmesi de yazması da çok keyifli bir seri bu, umarım işinize yarar.
     Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. 
    Beni İnstagram'dan da takip etmeyi unutmayın.
    Sevgiler.






    Continue Reading


       Bugün size ilk göz kremi deneyimimi paylaşayım. Göz kremi ararken aradığım şey göz çevresine ihtiyacı olan nemi doğru şekilde verecek, içeriği özenli, fiyatı da çok fazla olmayan bir krem bulmaktı. Kozmetik marketlerin hepsine teker teker baktım tabii ki ve Pure Beauty'nin White&Bright serisinin göz kreminde karar kıldım. Buna en büyük sebep, bu serinin içeriklerindeki etken maddelerin organik sertifikalı olmasıydı ve vaatleri de istediğim gibiydi ayrıca c vitamini barındırmasıydı.


     Kremin vaatleri

    • İçerisindeki Kore Golden Bell ile melanin üretimini tetikleyen UV ışınlarının etkisini azaltmaya yardımcı olmak
    • C vitamini ve Arbutin ile cildin daha aydınlık görünmesine yardımcı olmak

    Fransa Ecocert sertifikalı antioksidan maddeler ve Bulgar gül suyu içerdiği yazıyor.
    Paraben, Lanolin ve Alkol içermediği belirtilmiş. Göz çevresi kremlerinin mineral yağ ve lanonin içermemesi çok önemli çünkü bu iki madde göz çevresinde yağ butonları oluşturabiliyor.


    Ben kremi yaklaşık 6 ay civarı genellikle geceleri göz çevreme uygulayarak kullandım ve bitirdim. Bu göz kremini kullanmaya başladıktan sonra aslında göz çevremin de bir nemlendiriciye ihtiyacını olduğunu çok net fark ettim. Çünkü krem her seferinde göz çevremden çok kolay bir şekilde emiliyordu ve geriye nemli bir göz çevresi kalıyordu. Kremin yapısı çok ince beyaz renkte ama uygularken elin ısısıyla eriyor ve şeffaflaşıyor, çok kısa sürede göz çevresi tarafından emiliyor. Üzerine çok rahat hiç beklemeden makyajınızı yapabilirsiniz, emilme hızı benim en sevdiğim yanlarından oldu. Göz çevrem kullandığım süre boyunca daha nemli daha sağlıklı ve aydınlık gözüküyordu. Zaten vaatleri de bu şekilde ben çok sevdim, kullandım bitirdim kremi.

     İnternette morluklara iyi gelmediğini yazan insanlar gördüm kremin öyle bir vaadi yok bir kere ve ayrıca göz kremlerinden mucize beklememek gerek bence :) Cildimizle ilgili çoğu şey genetik ve morluk azaltan yerleşmiş kırışıklıkları açan mucizevi bir krem ben görmedim olsaydı da kimse botoks vb işlemler yaptırmazdı bence :) Göz çevresi bakımında amaç doğru yaşlarda başlayıp göz çevresini olabildiğince temiz ve nemli tutmak böylece kırışıklıkların oluşmasını erteleyebiliriz ya da zamanla çok derin kırışıklıklar haline dönüşmelerini önleyebiliriz.


    Krem hakkında her şey çok iyi ama kremi bittiğinden beri bulamıyorum :( Benim hep gittiğim Watsonsta bu serinin diğer ürünleri var ama göz kremi yok, internet sitesinde de yok bu yüzden ne yazık ki yazıyı mutlu sonla bitiremicem kendime yeni bir göz çevresi kremi bulmalıyım. Siz bulabiliyorsanız ama hiç kaçırmayın ve deneyin. Yeni göz kremimi bulunca sizi de haberdar ederim, İnstagram'dan aldığım her şeyi anında paylaşıyorum takip edebilirsiniz.
    Sizi seviyorum.
    Kendinize çok iyi bakın.
    Sevgiler.
    Continue Reading

       Deneyimlediğim bazı ürünleri o kadar çok seviyorum ki, işte diyorum cilt bakımı bu, tam da böyle bir şey. Etkisini anında gözlemlemek, kokusuyla dokusuyla her şeyiyle çok sevmek, cildinin de sevdiğini gözle görülür bir şekilde anlamak şahane bir şey ve çok az üründe karşılaşılan bir durum. Yazının başında büyük bir spoiler vermiş olsam da deneyimlerime geçeyim :)


    Caudalie Beauty Elixir'in vaatleri 
    -ince çizgilerin görünümünü yumuşatmak,
    -Gözenekleri sıkılaştırmak
    -Makyajı sabitlemek
    -Cilde ışıltı kazandırmak

       Bu vaatleri karşılayacak bir tonik arayanlara kesinlikle tavsiye ederim. Ben hep yüzümü yıkadıktan sonra nemlendiriciden önce tonik olarak kullandım. Sadece makyaj sabitleme vaadi hakkında bir fikrim yok çünkü bu kadar değerli bir içeriği makyajın üstüne sıkarak heba etmek istemedim :) Ben iki üç fıs avucuma dökerek tampon hareketlerle yüzüme uyguladım. Yüzümde çok kolay bir şekilde emildi, pürüzsüz bir his sağladı, yüzümü toparladığını hissettirdi bu ince çizgilerin görünümünü yumuşatma ve gözenekleri sıkılaştırma vaatlerini gerçekleştirdiğini gösteriyor. Yüzümde sağlıklı bir ışıltı oluşturdu ama o kadar doğal ve taze bir ışıltı ki  kesinlikle bayıldım.


       Bu arada Caudalie Beauty Elixir %100 doğal içeriklere sahip. İçerisinde ayrıca esansiyel yağlar mevcut, dinlendirici bir kokusu da var. İçindeki aktifler üzüm, gül, biberiye, melis otu ve acı nane. İçerik olarak çok kaliteli, bu kadar kaliteli içeriklerin olduğunu da size daha ilk kullanımda hissettiriyor.
       Caudalie markasını ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz, içerikleri doğal, çevreye duyarlı şahane bir marka. Markadan ne kullansam sevdim şimdiye kadar, kendinize uygun diğer ürünlerine de bakmanızı mutlaka tavsiye ederim. Caudalie Beauty Elixir tüm cilt tiplerine uygun şahane bir tonik bence. Cilt bakımınıza mutlaka ekleyin.  Fiyat bilgisi devamlı değişse de kendi sitesinde 30 ml 85 tl, 100 ml 220 tl. Dermokozmetik satan bir siteden indirimlerini takip edebilirsiniz. Benim hep aklımda olan bir tonik olacak, ilk fırsatta tekrar alıcam  :) (kozmetiğe gelen zamlarla bu süre biraz uzayabilir tabii :(( )
    Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
    Beni İnstagram'dan da takip edebilirsiniz.
    Sevgiler!


    Continue Reading
    Newer
    Stories
    Older
    Stories

    About Me

    About Me
    Tuba 24 Turkey

    Follow Me

    • pinterest
    • instagram

    Blog'da Neler Var?

    • Ana Sayfa
    • Cilt Bakımı
    • Makyaj
    • Saç Bakımı
    • Favoriler
    • Alışveriş
    • Bitenler
    • Dizi Önerileri

    Bu Blogda Ara


    İzleyiciler

    En Çok Okunanlar

    • Favori Rujum | Pastel Nude 536
    • Essence Rujlarım | 06 Barely There - 07 Natural Beauty
    • İnecto Naturals | Hindistan Cevizli Vücut Losyonu
    • Sleek | Color Corrector Palet (Renk Düzenleyici Palet Önerisi)
    • Günlük Kahverengi Dumanlı Göz Makyajı
    • 2016 Hedeflerim,motivasyon takvimim
    • Dizi Önerisi | The Rain
    • En sevdiğim | Yves Rocher-Evidence (eau de parfum)
    • Le Petit Marseiliais - Besleyici El Kremi
    • Blog Destek Grubu

    Google +

    Fotoğrafım
    Minimal Bakım
    Profilimin tamamını görüntüle

    En Yeniler


    Blog Archive

    • ▼  2019 (10)
      • ▼  Haziran 2019 (1)
        • Alterra | Üzüm ve Beyaz Çaylı Göz Kremi
      • ►  Mayıs 2019 (2)
      • ►  Nisan 2019 (2)
      • ►  Mart 2019 (4)
      • ►  Ocak 2019 (1)
    • ►  2018 (16)
      • ►  Aralık 2018 (1)
      • ►  Kasım 2018 (2)
      • ►  Ekim 2018 (2)
      • ►  Eylül 2018 (2)
      • ►  Haziran 2018 (1)
      • ►  Mayıs 2018 (2)
      • ►  Nisan 2018 (1)
      • ►  Şubat 2018 (1)
      • ►  Ocak 2018 (4)
    • ►  2017 (29)
      • ►  Aralık 2017 (1)
      • ►  Ağustos 2017 (10)
      • ►  Temmuz 2017 (10)
      • ►  Mayıs 2017 (1)
      • ►  Nisan 2017 (1)
      • ►  Şubat 2017 (1)
      • ►  Ocak 2017 (5)
    • ►  2016 (32)
      • ►  Aralık 2016 (3)
      • ►  Kasım 2016 (2)
      • ►  Ekim 2016 (5)
      • ►  Eylül 2016 (1)
      • ►  Mayıs 2016 (1)
      • ►  Nisan 2016 (1)
      • ►  Mart 2016 (3)
      • ►  Şubat 2016 (7)
      • ►  Ocak 2016 (9)
    • ►  2015 (3)
      • ►  Aralık 2015 (2)
      • ►  Kasım 2015 (1)

    Bana Yazın!

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *

    Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

    Bumerang - Yazarkafe

    Created with by BeautyTemplates | Distributed By Gooyaabi Templates

    Back to top